HMZ İlaçlama
  • Ana Sayfa
  • Haşere Türleri
  • Kurumsal
  • İşiniz
    • HMZ Apartman İlaçlama
    • HMZ Bahçe ve Açık Alan İlaçlama
    • HMZ Eğitim Kurumları İlaçlama
    • HMZ Ev İlaçlama
    • HMZ Fabrika Kurumları İlaçlama
    • HMZ Fırın İlaçlama
    • HMZ Hastane İlaçlama
    • HMZ Gıda Firmaları İlaçlama
    • HMZ Hayvan Çiftliği İlaçlama
    • HMZ İşyeri ve Ofis İlaçlama
    • HMZ Kafe İlaçlama
    • HMZ Otel İlaçlama
    • HMZ Restorant İlaçlama
  • HMZ PEST Kontrol
  • Dezenfeksiyon
  • Belgeler
  • Sık Sorulan Sorular
HMZ İlaçlama
  • Ana Sayfa
  • Haşere Türleri
  • Kurumsal
  • İşiniz
    • HMZ Apartman İlaçlama
    • HMZ Bahçe ve Açık Alan İlaçlama
    • HMZ Eğitim Kurumları İlaçlama
    • HMZ Ev İlaçlama
    • HMZ Fabrika Kurumları İlaçlama
    • HMZ Fırın İlaçlama
    • HMZ Hastane İlaçlama
    • HMZ Gıda Firmaları İlaçlama
    • HMZ Hayvan Çiftliği İlaçlama
    • HMZ İşyeri ve Ofis İlaçlama
    • HMZ Kafe İlaçlama
    • HMZ Otel İlaçlama
    • HMZ Restorant İlaçlama
  • HMZ PEST Kontrol
  • Dezenfeksiyon
  • Belgeler
  • Sık Sorulan Sorular
Genel

Sivrisinek ve Karasinekler

by hanilche 24 Ağustos 2020

Sinekler; Sinek, iki kanatlılar ya da çift kanatlılar (diptera) denen böcek takımından eklembacaklıların ortak adıdır. İki kanatlılar takımında yer alan sinekler arasında sivrisinek, tatarcık ve karasinek adıyla ön plana çıkarlar ve başkalaşım geçirirler. Dünya genelinde 177 familyada toplanan 120 000 tür bulunur. Palearktikte 120 familya ve 29 579 tür, Türkiye’de ise 63 familya ve 1170’den fazla tür vardır.

Karasinek; Karasinekler, kanatlı ve uçucu böceklerin içinde, uçma konusunda en yetenekli böcektir. Karasinekler arka kanatlarının değişimini sağlayan Halter adı verilen denge organı sayesinde en üstün uçma yeteneğine sahip olmuştur. Bu uçma yeteneği diğer hiçbir böcekte bu kadar gelişmiş değildir. Karasinekler için “Hava Akrobatı” diyebiliriz. Karasinekler her türlü gıda artığı ve çöp ile beslenebilirler. Karasinekler ortalama 3 km. uçabilirler. Bu uçma yetenekleri ile insanların yaşadığı her yeri istila edebilir, insanların yaşadığı her yere gelebilirler. Karasinekler gıda artıkları ve çöple beslendikleri için vücutlarına yapışan çok çeşitli hastalık mikrobunu kondukları ve dokundukları her şeye bulaştırabilirler. Karasineklerin en büyük özelliklerinden birisi de her 5 dakikada bir dışkılamalarıdır. Bu nedenle vücutlarına yapışmış halde ve dışkılarının içeriğinde bulunan diyare, dizanteri, hepatit, çocuk felci, gıda zehirlenmeleri, salmonelloz, verem gibi hastalıkları bulaştırırlar.

Karasinekler ortalama olarak 2 ile 3 hafta arası bir ömür sürerler. Bu ömür sıcaklığa bağlı olarak azalabilir veya bir miktar artabilir. Karasinek yılda 8 ile 10 kere yumurtlar. Bir yılda ortalama 250 milyar sinek oluşabilir.

Sivrisinek; Sivrisinek, çift kanatlılar (Diptera) takımının Culicidae familyasından kan emici zararlı böceklerin ortak adı. Kan emmek için yaklaşırken vızıltılı sesleriyle kolayca tanınan, ince uzun bacaklı narin böceklerdir. Sivrisinekler kan taşıdıkları için hastalık bulaştırma riskleri vardır. Örneğin sarı humma, fil hastalığı ya da sıtma gibi parazit hastalıklarını taşıyabilirler. AIDS’e sebep olan HIV ise bu canlılarda gelişme ortamı bulamaz. Virüsler sivrisinekler tarafından taşınmaz.

Günümüzde sivrisineklerle mücadele için kimyasal ve fiziksel pek çok metot kullanılmaktadır. Ancak çok basit ve hızlı üremeleri nedeniyle etkin bir mücadele ile lokal temizliği mümkündür.

İlaçlama sektörüne yeni değerler katmak adına ve haşerelere karşı mücadele etmek amacıyla kurulmuştur. HMZ ilaçlama olarak firmamız sağlık bakanlığı onaylı ilaçları kullanmaktadır. En iyi müşteri deneyimini sunarak mutlu ve memnun müşterilere ulaşıyoruz.Bunu, rekabetçi bir fiyatlandırma, müşteri odaklı ve kullanımı kolay bir web sitesi,güler yüzlü ve bilgili bir personel ile yaratıyoruz.HMZ İlaçlama’da haşere kontrol sorularınızı yanıtlamaya hazır olan dost canlısı haşere kontrol uzmanlarından oluşan bir personel sizi karşılar. Evleriniz, devlet kurumları, oteller, apartmanlar, cafe’ler,fırınlar veya küçük işletmeler, HMZ İlaçlama olarak haşere kontrol gereksinimlerinizi karşılayabiliriz!

HMZ İlaçlama İletişim 02322072221 – 05321769485  Çalışma Saatleri: 7/24 hmzilaclama@gmail.com

0 comment
0 FacebookTwitterPinterestEmail
Genel

Karınca

by hanilche 24 Ağustos 2020

Karıncalar Formicidae familyasına mensup yaklaşık 14 bin türü bulunan ve arılarla akraba olan bir türdür. Zar kanatlılar sınıfında yer alır. Karıncalar koloniler halinde yaşarlar. 100 civarında avcı üyeye sahip koloniler olduğu gibi milyonlarca üyeden oluşan kolonilerde mevcuttur. büyük kolonilerde karıncalar işçi karınca asker karınca gibi çeşitli görevler üstlenmişlerdir. bu koloniler içinde 1 ya da birkaç kraliçe karınca da bulunmaktadır. karıncalardaki uyum o kadar gelişmiştir ki onlar için süper organizma tabiri kullanılır. Karıncalar karada yaşayan hayvanların kapladığı alanın %25’ini doldururlar bu çok büyük bir rakamdır. yeryüzündeki tüm kara parçalarında karıncalar görülür. Yapılan bilimsel araştırmalara göre karıncalar bundan tam 130 milyon yıl önce ortaya çıkmıştır.

Bilinmeyen Özellikleri; Karıncaların çok ilginç özellikleri vardır. Kendi ağırlığının 10 katına kadar ağırlık kaldırabilir. yuvalarında mantar yetiştirirler. tıpkı insanlar gibi aralarında sosyal iletişim vardır. odu kurabilir ve koloni oluşturabilirler. yemek bulurken öncü karıncalar önden gidip bir koku salgılarlar bu koku vasıtasıyla yerlerini bulabilirler. yemeklerin yönünü kaybetmezler. Türkiyedeki karınca türlerinin sayısı 306 dır.

Karıncalar Nerelerde Yaşar; Karıncalar türlerine göre çok farklı yerlerde yaşayabilirler. termitler gibi kendi yuvalarını topraktan inşa edebilirler. yer altında kolonileşebilirler. kütüklerin içlerini de çok severler. Karıncalar evlerimizde de bolca görülür. Çünkü insanların yaşam alanları karıncalar için adeta bir besin kaynağıdır. Evlerimizde karoların ve kırık fayansların altlarına yuva yaparlar hatta yuvalarını genişletmek için karoların altındaki kumları dışarı taşıyabilirler. mutfak karıncaların çok yoğun görüldüğü yerlerdir. Karıncalar insanların yemeklerini paylaşırken bir çok kültürde karıncalar ve karınca larvaları besin olarak tüketilmektedir.

Karınca İlaçlama & Karınca ile Mücadele:

Karıncalar evlerde besinleri tüketirler. bina yapısının içlerini boşaltarak yapının zayıflamasına neden olurlar. ayrıca bazı karıncalar ağrılı ısırıklara neden olabilir. bu tür sorunlarla karşılaşmamak ve daha temiz bir yaşam alanına sahip olmak için karınca ile mücadele şarttır. karınca ilaçlama ciddi bir böcek ilaçlama firması tarafından yapılmalıdır. çünkü karıncaların yumurtlama dönemleri iyi bilinmeli ona göre belirli periyodlar dahilinde karınca ilaçlama yapılmalıdır. karınca ilaçlaması jel ilaçlama yani kokusuz ilaçlama olarak yapılır. kokusuz karınca ilaçlama yapılırken evi boşaltmanıza gerek yoktur. bu tür karınca ilaçlama işlemlerinde koku bırakmayan jel kapsüller kullanılır.

İlaçlama sektörüne yeni değerler katmak adına ve haşerelere karşı mücadele etmek amacıyla kurulmuştur. HMZ ilaçlama olarak firmamız sağlık bakanlığı onaylı ilaçları kullanmaktadır. En iyi müşteri deneyimini sunarak mutlu ve memnun müşterilere ulaşıyoruz.Bunu, rekabetçi bir fiyatlandırma, müşteri odaklı ve kullanımı kolay bir web sitesi,güler yüzlü ve bilgili bir personel ile yaratıyoruz.HMZ İlaçlama’da haşere kontrol sorularınızı yanıtlamaya hazır olan dost canlısı haşere kontrol uzmanlarından oluşan bir personel sizi karşılar. Evleriniz, devlet kurumları, oteller, apartmanlar, cafe’ler,fırınlar veya küçük işletmeler, HMZ İlaçlama olarak haşere kontrol gereksinimlerinizi karşılayabiliriz!

HMZ İlaçlama İletişim 02322072221 – 05321769485  Çalışma Saatleri: 7/24 hmzilaclama@gmail.com

0 comment
0 FacebookTwitterPinterestEmail
Genel

Doğu (Oryantal) Hamam Böceği

by hanilche 24 Ağustos 2020

Doğu (Oryantal) Hamam Böceği

Dış Görünüm Parlak koyu kırmızı-kahverengi renginde olan oryantal hamam böcekleri, genellikle kapı altlarından, buldukları açık deliklerden hatta kablolardan, borulardan, açık su yollarından ya da kanalizasyondan binalara giren istilacı haşerelerdir. Ergin doğu hamam böcekleri çok farklı bir görünüme sahiptirler. Ergin erkek oryantal hamam böceklerinin boyu sadece 25 mm’dir ve karınlarının bazı bölgelerini açıkta bırakan; gövdelerinin dörtte üçü uzunluğunda kanatları vardır. Ergin dişi oryantal hamam böceği ise 32 mm boyundadır ve erkeğinde farklı olarak kanatları yoktur ve sadece gövdelerinin ilk bir kaç kısmını kaplayan geniş kanat oyuklarına sahiptirler. Ne dişi ne de erkek oryantal hamam böceği uçabilirler.

Davranışı, Beslenmesi ve Alışkanlıkları Esasen açık havada yaşayan bir böcek türü olup, oryantal hamam böcekleri doğal ortamlarda canlı kalmaya uygundurlar. Açık hava olan çoğu oryantal hamam böceği nüfusu, bahçe düzenlemelerinde malçların altında, yaprak yığınlarının içinde, taşların altında ve açık havadaki molozlarda bulunurlar. Eğer erişim sağlayabilirlerse sundurmaların altındaki ve duvardaki boşluklarda ve alt döşeme boşluklarında da yaşarlar. Oryantal hamam böcekleri, büyük şehirlerde rögarlarda ve kanalizasyonlarda oldukça sık görülebilirler. Oryantal hamam böcekleri, yiyecek kaynağı olarak çöpleri, pislikleri ve çürümekte olan maddeleri tercih etmeleriyle bilinirler. Bu cins hamam böcekleri için su çok önemlidir ve yiyecek olmadan bir ay kadar bir süre yaşayabildikleri halde, su olmadan en fazla iki hafta canlı kalabilirler.

Üreme Ortalama olarak ergin erkek oryantal hamam böceği 110 ile 160 gün arasında, ve dişisi ise 35 ile 180 gün arasında yaşar. Bu süre içerisinde dişi doğu hamam böceği ortalama olarak her birinin içinde 16 yumurtanın bulunduğu sekiz yumurta kesesi, üretebilir. Yumurta keselerini ürettikten 30 gün kadar sonra dişi, keseyi yumurtalar çatlayıncaya kadar güvende olacakları bir yere bırakır. Oryantal hamam böceklerinin gelişim süresi mevsimlere doğrudan bağlıdır. Sıcak aylarda, yumurtalardan ergin böceğe ulaşma süresi 200 gün kadar kısa bir süre sürebilir. Ama kış aylarında ya da geç sonbaharda, havalar soğuduğunda bir oryantal hamam böceğinin yumurtadan erginliğe geçişi 800 güne kadar sürebilir.

Oryantal Hamam Böceği İstilasının Belirtileri Görülmeleri Daha sıcak aylarda, doğu hamam böceklerini dışarıda bahçe düzenlemelerinde, nemli oyuklarda gruplaşmış olarak ve hatta geceleri rögarlardan ve kanalizasyon ızgaralarından kaçışarak çıkarken görmek mümkündür. Genellikle geceleri aktif olurlar ve gündüzleri nemli, karanlık, rahatsız edilmeyecekleri odalarda geçirirler. Yumurta Kapsülleri Oryantal hamam böceklerinin yumurta kapsülleri, koyu kahverengi ya da kırmızımsı bir renkte olurlar ve 8 ile 10 mm arasında bir uzunluktadırlar. Her bir yumurta kesesinde ortalama 16 yumurta vardır ve dişiler tarafından üretildikten 30 saat sonra güvenli bir yere bırakılırlar. Koku Oryantal hamam böceklerinin bolca bulunduğu yerlerde küflü bir koku hissedilebilir. Bu koku, böceklerin kendi aralarında haberleşmek için salgıladıkları kimyasallar sonucu ortaya çıkar. Diğer Bilgiler Oryantal hamam böcekleri (Blatta orientalis) parlak, siyahımsı kahverengi renginde ve boyu 25 ile 32 mm arasında olan bir türdür. Erkek ergin oryantal hamam böceklerinin kanatları karın bölgelerinin üçte ikisini kaplar. Dişi ergin oryantal hamam böceklerinin ise kanatları yoktur ve karın bölgelerinin ortasına kadar inen kanat boşlukları vardır. Oryantal hamam böcekleri uçmazlar. Oryantal hamam böcekleri, dünyada en çok liman şehirlerinde bulunurlar. ABD’de, İngiltere’de, Avrupa’da, Türkiye’de, Avustralya ve Güney Amerika’da görülürler. Oryantal hamam böcekleri, serin ve nemli ortamları tercih ederler ve bu yüzden genellikle bodrumlarda ve kilerlerde görülürler. Oryantal hamam böcekleri, tesisat kanallarının, tuvaletlerin, banyo küvetlerinin, lavaboların, radyatörlerin ve boruların altlarından sürünürler. Her ne kadar doğal yaşam ortamları açık hava olsa da yazları evlere de girebilirler. İç mekanlarda alt katlarda yaşamayı tercih ederler. Diğer hamam böcekleri gibi oryantal hamam böcekleri de hem etobur hem de otoburdurlar ve yiyecek kırıntılarından, çürümekte olan bitkiler ve hayvanlardan beslenirler. Oryantal hamam böcekleri, su kaynaklarının yakınlarında oldukça büyük sayılar halinde bulunurlar. Oryantal hamam böcekleri, E.coli, Salmonella spp. ve diğer birçok hastalığa sebep olan yiyeceklerden gelen mikropların kaynağıdırlar. Çöpten ve çürümekte olan canlı maddelerden beslendikleri için bu mikropların bulunduğu kirli yüzeylerden alıp bunları bacaklarında ya da vücutlarında taşıyabilirler ve temiz yüzeylere bulaştırabilirler.

Oryantal Hamam Böceği Nimfleri Oryantal hamam böceğinin yumurta keseleri koyu ve kırmızımsı kahverengi rengindedir. Boyları ortalama 8 ile 10 mm arasında olup, hafif şişmiş bir görüntüleri vardır. Her bir dişinin, her bir kesede 16 yumurta olmak üzere toplamda bir ile on beş adet arasında yumurta üretme kapasiteleri vardır. Dişi böcekler bu keseleri yiyecek ve su kaynaklarının yakınında güvenli yerlere bırakırlar. Oryantal hamam böceklerinin nimflerinin görünüşü ergin olan böceklerin dış görünümüne çok benzer. Dişi nimfler daha geniş ve erkeklerden daha ağır olurlar. Bu nimfal dönem yaklaşık bir yıl sürer ve bu zaman zarfında, Oryantal hamam böcekleri birçok kez kabuk değiştirirler. Nimfler ergin böceklere benzer bir tabiata sahiptirler. Gerek iç mekânlarda gerekse açık havada çürümekte olan canlı maddelerin yakınında bulunurlar. Bahçelerde, yaprakların ve çiçek bahçesi malçlarının altına saklanırlar. Kanalizasyon, su yolu ve bodrum gibi yüksek rutubetli ortamlarda yaşarlar. Hem nimf hem de ergin oryantal hamam böceği uyuşuk bir yapıya sahiptirler ve genellikle yerin altında kalan iç mekanları tercih ederler. Oryantal hamam böceklerinin mevsimsel bir büyüme döngüleri vardır. Yağmurlu havaların yoğun olduğu zamanlarda daha hızlı büyürler. Ergin nüfusun sayısı geç ilkbaharda ve erken sonbaharda en yüksek seviyeye ulaşır, ve geç yaz ve erken sonbahar döneminde gözle görülür derecede azalır. Eğer nimfler, sonbahar geldiğinde henüz erginliğe erişmemişlerse, genellikle ilkbahara kadarda erginleşmeden kalırlar. Bir Diğer Adı Doğu Hamam Böceği İsminin çağrıştırdığının aksine aslında bu böcek Afrika’ya özgüdür. Doğu hamam böcekleri parlak ve siyah ya da koyu kahverengi rengindedirler. Nimfleri daha küçük boyuttadır. Doğu hamam böceklerinin tam gelişmiş kanatları yoktur ve uçamazlar. Sıcak havalarda, doğu hamam böcekleri dışarıda çöp kutularının ve kanalizasyonun yakınında bulunurlar. Soğuk havalarda ise ısınabilmek için iç mekanlara geçerler. En sık olarak bodrumlarda ve diğer rutubetli yerlerde, yer seviyesinde ya da yer seviyesinin altında görülürler. Doğu hamam böceklerinin mevsimlere dayalı bir büyüme döngüleri vardır ve ergin böcekler sıcak havalarda ortaya çıkarlar. Diğer birçok hamam böceği gibi doğu hamam böcekleri de bulabildikleri bütün yiyeceklerden beslenirler. Özellikle nişastalı besinlerden ve çürümekte olan bitki ya da hayvan artıklarının bulunduğu maddelerden beslenmeyi tercih ederler. Yeterli su kaynakları olduğunda, yiyecek olmadan bir aya kadar dayanabilirler. Ama, su olmadan en fazla iki hafta yaşayabilirler.

İlaçlama sektörüne yeni değerler katmak adına ve haşerelere karşı mücadele etmek amacıyla kurulmuştur. HMZ ilaçlama olarak firmamız sağlık bakanlığı onaylı ilaçları kullanmaktadır. En iyi müşteri deneyimini sunarak mutlu ve memnun müşterilere ulaşıyoruz.Bunu, rekabetçi bir fiyatlandırma, müşteri odaklı ve kullanımı kolay bir web sitesi,güler yüzlü ve bilgili bir personel ile yaratıyoruz.HMZ İlaçlama’da haşere kontrol sorularınızı yanıtlamaya hazır olan dost canlısı haşere kontrol uzmanlarından oluşan bir personel sizi karşılar. Evleriniz, devlet kurumları, oteller, apartmanlar, cafe’ler,fırınlar veya küçük işletmeler, HMZ İlaçlama olarak haşere kontrol gereksinimlerinizi karşılayabiliriz!

0 comment
0 FacebookTwitterPinterestEmail
Genel

Kırmızı Örümcekler

by admin 16 Ekim 2020

Kırmızı Örümcekler

Boyut:

Gövde 6 – 12 mm uzunluğundadır.

Yetişme ortamı:

Diğer bir adıyla Kahverengi keşiş örümcekleri, ağaç kabuğu ve taşların altında küçük, düzensiz ağlar örer.

Kahverengi/ Kırmızı örümcekler gececidir. Bu nedenle büyük olasılıkla geceleri yiyecek ararken karşılaşılırlar. Gün boyunca tenha yerlerde saklanırlar. Kahverengi örümcekler, zaman zaman menzillerinin dışında mobilyaların, kutuların ve bitkilerin üzerinde veya içinde taşınır.

Kimlik:

Çoğu kahverengimsi, kızılımsı ya da sarımsı renktedir. Üç çift halinde altı gözleri vardır (Bu görüntü kahverengi örümceklerin göz düzenini göstermektedir). Sefalotoraksın tepesi oldukça düzdür ve arka üçte birlik kısımda orta hat boyunca uzunlamasına bir oluk vardır. Her ayağın iki pençesi vardır. Vücut sarı ile koyu kahverengidir. Vücut büyüklüğü 1 / 3-1 / 2 inç uzunluğundadır. Bacaklar ile birlikte yaklaşık 1 inç ya da daha uzun bir çapta olabilir. Dorsal koyu kahverengi keman şeklinde bir işarete sahiptir. Ağları beyazdan griye kadar açıktır. Ayrıca, kayaların, enkazların, ahşap kazıkların vb.  yerlerin altında bulunabilirler, ancak pek çok kez içeride bulunurlar.

Kahverengi keşiş örümcekleri dolaplar, bodrum katları, banyolar, yatak odaları, tavan araları, garajlar ve bodrumlar gibi depolama alanlarında bulunabilir. Bazen tavan kanalı çalışmasının üzerinde olabilirler. Kahverengi keşiş örümceklerini incelerken eldiven ve el feneri kullanmak gerekir. Kahverengi keşiş örümceği gizli kalmayı sever. Beyazdan gri renge kadar açık olan ağlar geniş değildir.

Kahverengi keşiş örümcekleri kışkırtılmadıkça ısırmaz. Çoğu zaman insanlar ellerini ya da ayaklarını, depolanan bir şeye koyduklarında bu örümcek tarafından ısırılırlar. Ev dışında birikintileri tutarken daima eldiven giyilmelidir. İlk ısırık yoğun zehirli değildir. Isırıktan yaklaşık 8 – 12 saat sonra ağrı daha yoğundur ve ilerleyen birkaç gün içinde şekilsiz bir yara izi bırakarak büyük yaralar oluşturur. Bu yüzden ısırmadan hemen sonra derhal tıbbi tedavi alınmalıdır. Bu örümcek türleri arasında virülansta şüpheli varyasyonlar olmasına rağmen, tüm Loxosceles örümceklerinin bir dereceye kadar dermonekroz üretme potansiyeline sahip olduğu düşünülmelidir.

İlaçlama sektörüne yeni değerler katmak adına ve haşerelere karşı mücadele etmek amacıyla kurulmuştur. HMZ ilaçlama olarak firmamız sağlık bakanlığı onaylı ilaçları kullanmaktadır. En iyi müşteri deneyimini sunarak mutlu ve memnun müşterilere ulaşıyoruz.Bunu, rekabetçi bir fiyatlandırma, müşteri odaklı ve kullanımı kolay bir web sitesi,güler yüzlü ve bilgili bir personel ile yaratıyoruz.HMZ İlaçlama’da haşere kontrol sorularınızı yanıtlamaya hazır olan dost canlısı haşere kontrol uzmanlarından oluşan bir personel sizi karşılar. Evleriniz, devlet kurumları, oteller, apartmanlar, cafe’ler,fırınlar veya küçük işletmeler, HMZ İlaçlama olarak haşere kontrol gereksinimlerinizi karşılayabiliriz!

0 comment
1 FacebookTwitterPinterestEmail
Genel

Akarlar

by admin 16 Ekim 2020

Akarlar

Akarlar Arachnida sınıfına ve Acari alt sınıfına ait küçük eklembacaklılardır. Akarlar iki farklı araknid grubuna yayıldıkları için bir klon değildir: Acariformes deve örümceklerinin kız kardeşi iken Parasitiformes sahte akreplerin kız kardeşi; ayrıca, keneler ve akarlar yakından ilişkili olmasına rağmen, keneleri hariç tutarlar, Ixodida siparişi. Akarlar uzaktan örümcekler ve akreplerle ilişkilidir.

Vücut iki bölümdedir, sefalothoraks veya prosoma (ayrı bir kafa yoktur) ve bir opisthosoma. Keneler ve akarlar üzerine yapılan bilimsel disipline akaroloji denir. Çoğu akar küçüktür, uzunluğu 1 mm’den (0,04 inç) azdır ve basit, bölümlere ayrılmamış bir vücut planına sahiptir. Küçük boyutları kolayca gözden kaçabilir; bazı türler suda yaşar, birçoğu toprakta ayrıştırıcılar olarak yaşar, diğerleri bitkilerde yaşar, bazen safra yaratırken, diğerleri yine yırtıcı veya parazittir. Bu son tip, bal arılarının ticari olarak önemli Varroa parazitinin yanı sıra insanların uyuz akarlarını içerir. Çoğu tür insanlara zararsızdır, ancak birkaçı alerjilerle ilişkilidir veya hastalıkları bulaştırabilir.

İlaçlama sektörüne yeni değerler katmak adına ve haşerelere karşı mücadele etmek amacıyla kurulmuştur. HMZ ilaçlama olarak firmamız sağlık bakanlığı onaylı ilaçları kullanmaktadır. En iyi müşteri deneyimini sunarak mutlu ve memnun müşterilere ulaşıyoruz.Bunu, rekabetçi bir fiyatlandırma, müşteri odaklı ve kullanımı kolay bir web sitesi,güler yüzlü ve bilgili bir personel ile yaratıyoruz.HMZ İlaçlama’da haşere kontrol sorularınızı yanıtlamaya hazır olan dost canlısı haşere kontrol uzmanlarından oluşan bir personel sizi karşılar. Evleriniz, devlet kurumları, oteller, apartmanlar, cafe’ler,fırınlar veya küçük işletmeler, HMZ İlaçlama olarak haşere kontrol gereksinimlerinizi karşılayabiliriz!

0 comment
0 FacebookTwitterPinterestEmail
Genel

Halı Böceği

by admin 16 Ekim 2020

Halı Böceği

Halı böceği vücudu tüylerle kaplı olup 0,5cm – 2 cm boylarında kuyruk kısımlarında uzunca kıllara sahip bir türdür.Siyah halı böceği yaşadığı yere göre kızılımsı,kahve ve siyah renklerinde olabilmektedir. Siyah halı böceklerini daha çok eskimiş eşyalar ve halıların içlerinde görmemiz mümkündür. Siyah halı böcekleri nemli , rutubetli yerleri sever. Halı böceklerinin erginleri ortalama 35-40 gün yaşamaktadırlar. Halı böcekleri yumurta bırakarak çoğalırlar ve yumurtaları 1 hafta içinde olgunlaşma gösterir.Yumurtalarını Kullanılmayan nemlenmiş eşyaların arasına bırakır. Siyah halı böcekleri deri ,ipek,kıl,tüy,gibi nesneleri kemirerek beslenir.

Halı Böceğinin Zararları

Halı böceği insanları ve hayvanları ısırmaz ancak;eşyaları kemirerek zarar verir.Bunun yanı sıra Siyah halı böceği de birçok böcek türü gibi mikrop taşıyarak hastalıkların bulaşmasına yol açar.

Halı Böceği İle Mücadele

Halı böceği ile mücadelede eşyaları temiz saklamanın yanı sıra kokusuz ilaçlarla ilaçlama yapmak gerekir. Halı böceği daha çok yünlü, ipekli eşyaların içerisinde görülen bir canlıdır. Bu canlının yeryüzünde farklı renkleri de vardır. Farklı renkleri ise türlerine göre değişiklik gösterirler. Canlı evlerin içinde bulunan halı, battaniye, deri ve tüylü eşyaların üzerinde görülürler. Bu eşyaların üzerinde yaşarlar ve beslenme ihtiyaçlarını da bu eşyalardan karşılarlar. Aklınıza halı böceği neden olur diye soru takılabilir. Bunun sebebi işte evinizde bulunan yünlü eşyalardır. Bu eşyalar canlıyı kendisine çekmektedir.

Halı Böceği İlaçlama

Bu canlı özellikle uzun süre kullanılmayan yünlü eşyaların içerisinde daha fazla görülme ihtimalleri vardır. Üremelerini de bu eşyalar üzerinde yaparak ortaya çıkan yumurtalarını da burada saklarlar. Genelde nemli ortamlar daha fazla severler. Böyle ortamlara yerleşerek yaşamlarını sürdürürler. Sıkça görüldüğü bazı yerler vardır. Bu yerler halı fabrikalarında, atölyelerde ve halı satan dükkanlarda bolca bulunurlar. Tabi bu canlının da yok edilmesi mümkündür. Ama sağlıklı ve kesin bir uygulama bunun için temel noktadır. Halı böceği ilaçlama uygulaması canlının bulunduğu ortamdan temizlenmesini sağlamaktadır.

Halı böceğinin bıraktığı yumurtalar çok çabuk böcek haline gelmektedir. Canlıyı da tehlikeli hale getiren unsur budur. Kısa sürede daha siz fark etmeden binlerce sayıya ulaşabilirler. Bu da doğal olarak yok edilmelerini güçleştiren bir durumdur. Daha son ufak olan bu böcekler çok kısa sürede erişkin hale gelebilirler. Bu canlı tespit edildiği an ilaçlama uygulaması zorunlu hale gelmektedir. Çünkü canlı çok çabuk üreyebildiğinden bizim adımıza tam bir tehlikedir.

Halı böceği neden olur tarzında sorunların yerine bu canlıyı nasıl yok ederiz gibi şeyleri düşünmek bizlerin sağlığı adına önemli noktadır. Halı böceği ilaçlaması yapılırken profesyonellerden destek almak önemlidir. Çünkü bu canlı ile yapılacak mücadele uzman ekip tarafından olmalıdır. Sizlerin yapacağı kimyasallar ile müdahaleler başarısızlık ile sonuçlanmaktadır. 

İlaçlama sektörüne yeni değerler katmak adına ve haşerelere karşı mücadele etmek amacıyla kurulmuştur. HMZ ilaçlama olarak firmamız sağlık bakanlığı onaylı ilaçları kullanmaktadır. En iyi müşteri deneyimini sunarak mutlu ve memnun müşterilere ulaşıyoruz.Bunu, rekabetçi bir fiyatlandırma, müşteri odaklı ve kullanımı kolay bir web sitesi,güler yüzlü ve bilgili bir personel ile yaratıyoruz.HMZ İlaçlama’da haşere kontrol sorularınızı yanıtlamaya hazır olan dost canlısı haşere kontrol uzmanlarından oluşan bir personel sizi karşılar. Evleriniz, devlet kurumları, oteller, apartmanlar, cafe’ler,fırınlar veya küçük işletmeler, HMZ İlaçlama olarak haşere kontrol gereksinimlerinizi karşılayabiliriz!

0 comment
0 FacebookTwitterPinterestEmail
Genel

Güveler

by admin 16 Ekim 2020

Un Güvesi (Un Biti)

Un güvesi diğer bir adıyla un biti  ilaçlaması ülkemizde oldukça sık yapılan ilaçlamalardandır. Sadece Fabrika yada tahıl ambarlarında değil çoğumuzun evinde mutfak yada kilerinde de sıklıkla karşılaşabileceğimiz bir böcek türü olan un güvesi değirmen, depo, fabrika ve benzeri yerlerde un ve mamülleri, hububat, bazı kuru meyve ve sebzeler, kakao, baharat, kahve, kuru tütün, ayçiçeği ve baklagil tohumları ile çeşitli kuru yemişlerde beslenir, bulundukları yerlerde gıdaların üzerinde kalıntılar bıraktığı için besinlerin içeriğinde bozulmaya yol açabilirler, bu bozulmalar gıda ürünlerinin kokması ve çürümesi şeklinde olmaktadır.

Dişiler, çiftleştikten sonra yumurtalarını un, tahıl taneleri ile diğer gıda maddeleri, depo veya değirmenlerdeki çatlak veya delikler ile makine aksamına yapıştırmaktadır. Bir dişi, ortalama yüz ila altıyüz adet yumurta bırakmakta ve yumurtalar 400 gün içerisinde açılmaktadır. Yumurtadan çıkan larvalar, ilk devrelerde kendine undan veya diğer gıda parçacıklarından yapılmış bir kılıf yaparak bunun içerisinde beslenmektedir. Larva beş gömlek değiştirmekte, olgunlaşan larva gıda ortamını terk ederek depolardaki yarık, çatlak ve girinti gibi yerlerde kokon örerek pupa olmaktadır. Nem oranının fazla olması güve oluşumuna davetiye çıkarır. Kullandığınız besinlerdeki un güvesi yada kıyafetlerinizi saran güveler ve yürüyen uçan tüm haşereler için HMZ İlaçlama olarak pest controlden ücretsiz keşif hizmeti alarak un güvesi ilaçlaması yada haşere ilaçlaması ve mücadelesinde en uygun fiyatlarla sorun ve sorumluluklarınızdan kurtulabilirsiniz. 

Güveler hakkındaki en ilginç haber ise İlgiltere de yaşndı 19. yüzyılın başlarında İngiltere taşrasında bol kömür yakan fabrikalar ve imalathaneler bol bol is bulutu püskürttü ve Londra ile Manchester arasındaki ağaçları kararttı Bu, bölgedeki güveler için kötü haber anlamına geliyordu. Soluk, benekli bir bedene sahip olan ve bu görünümüyle normal renkli ağaçlar üzerinde arka plana mükemmel bir şekilde karışan bu böcek birden göze kolayca çarpar oldu. Kararmış ağaç kabukları üzerinde beyaz rengiyle kolayca fark edilen güve, kendisini avlayan kuşlar için kolay bir hedef haline gelmişti.On yıllar geçtikçe koyu renkli güveler türemeye başladı. Bu mutantlar aynı türe ait olmasına rağmen tipik görünümlerini terk etmiş ve ağaçlar üzerinde göze çarpmasını yeniden zorlaştıracak biçimde daha koyu renklere bürünmüştü. Yüzyıl sona ererken Manchester’daki güvelerin neredeyse tamamı siyahtı. İngiltere’de hava temizlenip ağaçlar renklerini yeniden açınca bu siyah güveler ortadan yok olmaya başladı. Ancak bu kısa var oluş sürelerinde evrimin birer simgesi oldular.

Elbise Güvesi

Elbise güveleri olarak bilinen Tineola bisselliella türleri Avrupa ve Asya’nın yerli böcekleri arasında olsalar da şimdi neredeyse tüm kıtalara yayılmış durumdadırlar. Hayvansal ürünlerde yaygın olarak, karanlık ortamlardan hoşlanırlar ve yurt içinde tipik olarak dolaplarda, elbise sandıklarında, keten sepetlerde ve yatakların altında bulunurlar. Elbise güveleri zayıf uçuculardır ve ışıktan etkilenmezler. Rahatsız edildiklerinde saklanma eğilimindedirler. Bu nedenle, giysi güvelerinin istilaları hasarlı yünler, kürkler veya tüyler bulunana kadar genellikle fark edilmez. Yetişkinler sadece 1/4 inç uzunluğundadır. Başın üstünde kırmızımsı altın tüylerle altın rengindedirler. Genellikle dolapların karanlık alanlarında olan eşyaların çok yakınında bulunurlar. Kılıf oluşturan elbise güvesinin kanatları kahverengidir ve soluk koyu renkli lekelere sahiptir. Kafadaki tüyler, dokuma elbise güvesine göre daha açık renklidir. Elbise güvesinin larvaları beslenirken yanlarında her zaman ipek bir kılıf taşır. Bu ipeksi tüpü asla bırakmazlar ve büyüdükçe büyütürler. Her iki uçtan beslenirler ve rahatsız edildiklerinde içine çekilirler. Bu durum, larvaların beslediği kumaşın rengini alır.

Dişiler, 2 ile 3 haftalık bir süre içinde ortalama 40 ile 50 yumurta bırakır ve yumurtlama tamamlandıktan sonra ölür. Erkekler dişilerden daha uzun yaşar ve hayatlarının geri kalanında çiftleşmeye devam eder. Yumurtalar, yapışkan bir salgı ile kumaş ipliklerine tutturulur; sıcak havalarda 4 ile 10 gün içinde yumurtadan çıkarlar. Larvalar beslenirken dokumayı döndürürler ve türe bağlı olarak kendilerini kısmen bir dokuma örtü veya besleme tüpüne kapatabilirler. Elbise güvesi dışkısı, tüketilen kumaş liflerinden boyalar içerebilir ve dolayısıyla aynı renkte olabilir. Larva, elbise güvesinin zarar verme aşamasıdır. Elbise güveleri yün giysiler, halılar, kilimler, döşemeli mobilyalar, kürkler, saklanan yünler, fırçalarda hayvan kılları, piyanolardaki yün keçeler ve balık yemlerinde balık unu ile beslenirler.

Davranış

Güveler, larvaların yiyebileceği bir besin kaynağına yumurta bırakırlar. Elbise güveleri yün, ipek ve hatta pamuk gibi her türlü doğal elyafı seçer. Bu böcekler karanlıkta saklanır ve küçük yumurtalar yaratarak bir istilayı fark etmeyi zorlaştırırlar. Sadece bir kez giyilen kıyafetlerde bile ter, yiyecek ya da içecek lekeleri içeren liflerin tadını çıkarırlar.

Riskler

Elbise güveleri yün, kürk, ve deri gibi hayvansal ürünlere saldırır. Lifler ısırılır ve gevşek uçlar atılır ve tüketilenlerden çok daha fazla miktarda ürün imha edilir. Her türlü yumuşak mobilyalar, halılar ve giysiler elbise güvelerine karşı savunmasızdır ve daha pahalı kumaşlarda deliklere sebep olurlar. Güveler yapay lifleri yemez.

Önleme Yöntemleri

Elbise, kıyafet güveleri, periyodik kuru temizleme veya yıkama, uygun saklama, dondurma, ısıtma ya da kuru buzla fümigasyon, tuzaklama ve böcek ilacı kullanma gibi çeşitli yöntemlerle kontrol edilebilir. Binalarda nem oranı düşük tutulabilirse, bu durum elbise güvesi gelişimine uygun olmayan bir ortam yaratacaktır. Pek çok küçük çatlak ve yarık içermeyen bina inşaatı, aynı zamanda daha az giysi güvesi problemine katkıda bulunur.

Kıyafet güveleri ilk olarak yünlü giysiler veya uzun süre depolanan artıklar üzerine yerleşebilir. Bu tür eşyalar saklanacaksa, uygun şekilde saklanmalı veya periyodik olarak güneşte asılı kalmalı ve özellikle dikişler boyunca, kıvrımlarda ve ceplerde iyice fırçalanmalıdır. Fırçalama yumurtaları yok eder ve larvaları ortaya çıkarır. Larvalar ışık tarafından güçlü bir şekilde itilir ve koruma bulamadıklarında giysilerden düşerler. İyi temizlik uygulamaları da önemlidir. Çoğu insan giysi güvesi sorunlarını kendileri kontrol edebilse de, bazı istilalar en iyi şekilde, zor bir kontrol işiyle başa çıkmak için gerekli ekipman, malzeme ve deneyime sahip bir haşere kontrol operatörü tarafından ele alınmalıdır.

Kedi Tırtılı (Pazen Güve Tırtılı)

Kedi tırtılı olarak ta adlandırılan pazen güve tırtılları, bu garip görünümlü hayvan, batma doğasıyla bilinen bir pazen güve tırtıl türüdür. Kedi tırtılının dikenleri cilde temas ettiğinde ağrı, baş ağrısı ve kusma gibi çeşitli semptomlara neden olur. Ağrıya neden olan bu aşırı dikenler tırtılları korur ve tırtıllar güveye dönüştüğünde zehirli dikenler kaybolur.

Megalopyge opercularis çok farklı bir görünüme sahiptir. Eğer bir yerde kedi tırtılına denk gelinirse, kesinlikle gözden kaçırılmayacaktır. Çünkü vücudundaki tüylerle küçük bir kediyi anımsatır ve kesinlikle dikkat çekicidir. Yetişkin kabarık sarı kedi tırtılı yaklaşık 4 cm kanat açıklığı ile oldukça küçüktür. Tırtılların kendileri renk olarak değişebilirler. Vücutları sarı, kırmızı, gri ya da setae adı verilen karışık renkte tüylerle kaplıdır. Megalopyge opercularis larva formu da benzersizdir ve pek çok isimle adlnadırılır: Tüylü kedi tırtıl, asp, yünlü sülük ve opossum böceği bu isimlerden sadece birkaç tanesidir.

Pazen güve tırtılları görünümleri nedeniyle bir kediye benzerler, ama kedi gibi sevimli olmaktan çok uzaklardır. Kedi tırtılları oldukça zehirli bir haşere türüdür. Hatta yaygın olarak görüldükleri Amerika Birleşik Devletleri’ndeki en tehlikeli böceklerden biridir. Kedi tırtılları zehirli dikenlerini gizleyen saçlarla kaplıdır. Bir kedi tırtılı sokması her zaman hafife alınmamalıdır. 1800’lerin sonlarında Amazon Yağmur Ormanları’na giden kaşif Richard Spruce, kedi tırtılları hakkında ilk ayrıntılı bilgileri yazmıştır. Notlarında “Tarapoto’da bir gün akşama kadar tırtıl sokmalarıyla ilgili bilgi topluyordum. Bir Inga ağacının örneklerini toplarken, sağ bileğimden kötü bir şekilde sokuldum. Bu, şimdiye kadar katlandığım en yoğun acıların başlangıcıydı.” diye yazmıştır. Kedi tırtılı sokmasıyla ilgili Teksas’ta meydana gelen bir olay da vardır. Gündüz bakımevinde kedi tırtılı tarafından sokulan 5 yaşında bir çocuk hastaneye kaldırılmıştır. Tırtılın dikenleri çocuğun koluna yapışıp, ağrı ve şişmeye yol açmıştır. 

Megalopyge opercularis genellikle ağaçlarda, bitkilerde ve çalılarda bulunurlar. Karaağaç, yabani erik ve meşe gibi gibi ağaçların yanı sıra gül ve sarmaşık gibi bahçe bitkilerinde de bulunur. Bu yüzden kedi tırtıllarının yoğun bulunduğu yerlerde dikkatli olmak gerekir. Güney pazen güve tırtılları en çok Amerika Birleşik Devletleri’nde yaygındır.

İlaçlama sektörüne yeni değerler katmak adına ve haşerelere karşı mücadele etmek amacıyla kurulmuştur. HMZ ilaçlama olarak firmamız sağlık bakanlığı onaylı ilaçları kullanmaktadır. En iyi müşteri deneyimini sunarak mutlu ve memnun müşterilere ulaşıyoruz.Bunu, rekabetçi bir fiyatlandırma, müşteri odaklı ve kullanımı kolay bir web sitesi,güler yüzlü ve bilgili bir personel ile yaratıyoruz.HMZ İlaçlama’da haşere kontrol sorularınızı yanıtlamaya hazır olan dost canlısı haşere kontrol uzmanlarından oluşan bir personel sizi karşılar. Evleriniz, devlet kurumları, oteller, apartmanlar, cafe’ler,fırınlar veya küçük işletmeler, HMZ İlaçlama olarak haşere kontrol gereksinimlerinizi karşılayabiliriz!

0 comment
0 FacebookTwitterPinterestEmail
Genel

Sürüngenler

by admin 16 Ekim 2020

Yılanlar

İnsanlar için köpekbalığı saldırıları daha tehlikeli ve dehçet vericidir, ancak insanların bu korkuları dişlek arkadaşlarımızın (yılanlar) gerçekte yarattığı tehlikeden oldukça orantısız sayılabilir. Yılanlar köpekbalıklarından 5.000 kat daha tehlikelidir. Köpekbalıkları yılda sadece 10 kişiyi öldürür, bu çok daha tehlikeli bir yılanla karşılaştırıldığında ölçülü bir sayı sayılabilir.

Bill Gates’in blogunda yer alan ve 2014 yılında yayınlanan bir grafiğe göre, zehirli yılanların her yıl 50.000 kişiyi öldürdüğü tahmin ediliyor. Bununla birlikte, yılan böceklerinin neden olduğu ölümleri tahmin etmek zordur, çünkü bu ölümler genellikle az rapor edilen kırsal alanlarda meydana gelirler. 2008 PLOS Tıp çalışması, yılanlardan kaynaklı ölen insanların sayısının her yıl 20.000 ile 94.000 arasında olabileceğini tahmin ediyor.

Yılanların bu kadar tehlikeli olmasının en önemli nedenlerinden biri, pek çok yılan türünün genllikle birkaç dakika içinde öldüren zehire sahip olmasıdır. Dünya Sağlık Örgütü’ne (WHO) göre, bilinen 3.000 yılan türünün 600’ü zehirlidir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO), bunların 200’ünü “tıbbi açıdan önemli” olarak değerlendirir, çünkü bunlar yaralanma, ölüm ve sakatlıklardan sorumludurlar. Örneğin, Avustralya Hayvanat Bahçesi’ne göre , Avustralya iç taipan yılanının tek bir ısırığında bulunan zehiri, 100 kişiyi öldürme potansiyeline sahiptir. San Diego’da ki California Üniversitesi’nin toksikoloji bölümü araştırmalarına göre, bu sade görünümlü yılanın kurbanının, ısırıldıktan sonra yaşamak ve tedavi görmek için sadece yarım saat süresi vardır. En zehirli yılan olarak kabul edilmesine rağmen, “iç taipan” aslında en tehlikeli yılan türü değildir, çünkü bu tür pek çok insanla karşılaşmaz. National Geographic araştırmalarına  göre, en tehlikeli yılan türleri, antivenom ve tıbbi bakıma erişimin sınırlı olduğu alanlarda insanların yanında yaşayan yılanlardır. Zehirli yılanların bu kadar yüksek ölüm sayılarına sahip olmasının bir nedeni de budur.

Yapılan tüm araştırmalar gösteriyor ki, yılanlardan kaynaklı ölüm oranları, köpekbalıkları ve diğer tehlikeli hayvanlar ile karşılaştırıldığında çok daha yüksektir. Özellikle zehirli yılan türlerinin sebep olduğu bu ölümlerin büyük çoğunluğu, acil tıbbi müdahalenin yapılmadığı ve bu tıbbi bakıma erişimin yetersiz olduğu ülkelerde görülmektedir. 

Çıyan

Çıyanlar (Chilopoda), genel görünümü itibariyle tırtılla karıştırılan bu haşere cinsi en az akrep ve yılan kadar tehlikeli olabilmektedir. Yaşadığı iklim ve bölge koşullarına göre 5-7 cm civarında boyutlara sahip olup doğada sarı, kırmızı ve kahve tonlarında görmek mümkündür. Çiyanlar görünüş olarak uzun bedenli ve üzerinde birçok ayağı olan bir haşere türüdür. Çiyan ile kırkayağı birbirine çok karıştırırlar. Çiyan ve kırk ayakta vücutlar bölmeler halindedir. Kırkayakta her bölmede 2 çift ayak bulunurken çıyanda ise her bölmede 1 çift ayak bulunur.

Çok kuvvetli ve etkili bir zehre sahip olan çiyan omurgasız bir canlıdır. Bölmelerden oluşan vücutlarının her bölmesinde zehirli ayaklar mevcuttur. Vücutlarında 17 çift zehirli antene sahip olan çiyan haşeresinin sokması felç veya ölümle sonuçlanabilir. Çıyan sokması durumunda kusma, ateş gibi sorunlarla karşılaşılacağından zaman kaybetmeden en yakın Sağlık Kurumuna başvurulmalı ve tedavi olunmalıdır. Sağlığımız açısından çok büyük bir tehdit olan çiyan haşeresi ile mücadele kesinlikle bireysel oalrak yapılmamalıdır.

Çıyanlar Nerede Yaşar?

Çıyan haşeresinin yaşam alanları çayır, yeşil alanlar, orman, taş ve duvar dipleri, ağaç kavukları ve rutubetin bol olduğu toprak alanlardır. Yuvalarını genellikle toprak altına yapan çıyanlar sonbahar ve ilkbahar gelişiyle bozulmuş yuvalarından toprak üstüne çıkarak kendilerin güvence altına alabilecekleri ve besin bulabilecekleri iç mekanlara yönelirler. Yaşam alanlarımızda karşılaşabileceğimiz çıyan türleriyle kesinlikle temasa geçmemeliyiz. Çıyan ilaçlama firması ile irtibata geçip profesyonel olarak yardım almalıyız.

Çıyan haşaresi gündüzleri pasif, geceleri ise aktiftirler. Çok hızlı üremekte olan çiyanlar her çiftleşmesinde yüzlerce yumurta meydana getirir. Çıyan ilaçlamasında bu işi uzman ekibe sahip çıyan ilaçlama şirketleriyle çalışılmalı ve çalıştığımız ilaçlama firmasının kullandığı ilaç ve yöntemlerin yasal olduğundan emin olmalısınız. Aksi takdirde yanlış seçim sizi hem maddi hem de zaman kaybına uğratacağından çıyandan kurtulmamız uzun süremizi alacaktır. Aldığımız hizmetin garantili olması, doğru yöntem ve ilaç sizi kısa sürede çıyan haşaresinden kurtaracaktır. HMZ İlaçlama servisimiz 24 saat hizmetinizdedir.

Kırkayak

Çıyanlarla çok benzeseler de kırkayakların bacak sayısı çıyanlarınkinden daha fazladır. Çıyanlar etçil ve zehirliyken, kırkayaklar otçul/çürükçül ve zehirsizdir. Vücutları da çıyanlara göre daha sert ve silindirdir. Sayıları 36 dan 400 e kadar olan bacaklara sahiptir. En fazla ayağı olan kırkayak türü 750 ayaklı Illacme plenipes türüdür. Erkeklerinde yaklaşık 660, dişilerinde ise 750 ayak bulunur. Kırkayağın rengi genel olarak kahverengi olur. Kırkayak genellikle gündüz vaktini dinlenerek geçirir. Taş ve yaprak altı gibi nemli yerler ideal dinlenme yerleridir. Kırkayak genel olarak çürümüş bitki yemeyi sever. Kırkayak taze bitkilerin kök ve yapraklarını kemirerek çürümeye neden olur, kırkayak çiçeklerde çok görülür, kırkayak dışkı yer parazit ve tenya taşır, kırkayak ölene kadar birkaç defa deri değiştirir. Kırkayağın her deri değiştirmesinde bedeninde 1 halkası artar, yumurtadan çıkan kırkayak larvası 1 yılda ergin kırkayak olur, kırkayağın derisi antibiyotik etkili ve pis kokuludur. İri olan kırkayak insan derisine dokunduğunda tahrişe neden olabilir, kırkayak korktuğunda veya tehlike anında kendini yere atar kıvrılır.

İlaçlama sektörüne yeni değerler katmak adına ve haşerelere karşı mücadele etmek amacıyla kurulmuştur. HMZ ilaçlama olarak firmamız sağlık bakanlığı onaylı ilaçları kullanmaktadır. En iyi müşteri deneyimini sunarak mutlu ve memnun müşterilere ulaşıyoruz.Bunu, rekabetçi bir fiyatlandırma, müşteri odaklı ve kullanımı kolay bir web sitesi,güler yüzlü ve bilgili bir personel ile yaratıyoruz. HMZ İlaçlama’da haşere kontrol sorularınızı yanıtlamaya hazır olan dost canlısı haşere kontrol uzmanlarından oluşan bir personel sizi karşılar. Evleriniz, devlet kurumları, oteller, apartmanlar, cafe’ler,fırınlar veya küçük işletmeler, HMZ İlaçlama olarak haşere kontrol gereksinimlerinizi karşılayabiliriz!

0 comment
0 FacebookTwitterPinterestEmail
Genel

Arılar

by admin 16 Ekim 2020

Arılar

Hymenoptera (zarkanatlılar) takımının Apoidea üstfamilyasını oluşturan 12 bin kadar böcek türünün ortak adı. Dünyanın hemen her yanına yayılmış olan ve uzunlukları 1-3 cm arasında değişen bu türlerden birçoğu bitkilerde tozlaşmayı sağladığı için büyük önem taşır. Özellikle balansı (Apis), ürettiği bal ve balmumundan yararlanmak amacıyla çok eskiden beri insan eliyle yetiştirilmektedir. Arıların gelişimi dört aşamalıdır: Yumurta, larva (kurtçuk), pupa ve erişkin. Apidae familyasının Apinae altfamilyasından olanlar koloniler kurarak toplu halde, geri kalanları tek başlarına yaşama alışkanlığındadır. Yalnız yaşayan arılar genellikle toprağın içinde bir yuva kazarlar. Dişi, yumurtalarını bırakmak ” için odacıklar yapar ve bu odacıkları larvalarının beslenmesi için bal ve çiçektozuyla doldurduktan sonra sıkıca kapatır . Yumurtalarını döken dişi, ya başka yuvalar yapmak üzere uçup gider ya da ölür. Topluluk halinde yaşayan arıların yaşam çevrimi için Apoidea altı familyayı kapsar: Colletidae, Andrenidae (madenci arı), Halictidae (madencian), Melittidae, Megachilidae (yaprakkesen arı) ve Apidae ( odun arısı, kazıcı arı, toprak arısı, balansı vb ). Oldukça ilkel, yabanarısına benzer arıları içeren Colletidae familyası iki altfamilyaya ayrılır: Colletinae ye Hyalaeinae (ya da Prosopinae). Colletinae alt familyasının üyeleri tüylüdür ve türlerin çoğu toprağın içinde, bazen 70 cm kadar derinliğinde yuvalar kazar. Kara üstüne açık renk lekeli, küçük böcekleri içeren Hyalaeinae alt familyasının en iyi bilinen cinsi, bitkilerin gövdelerinde ya da toprağın altında yuvalar kazan Prosopis’tir (ya da Hylaeus). Andrenidae’nin üyeleri genellikle küçük ya da orta boyda, bazıları metal parlaklığında , yalnız yaşayan arılardır. Toprağın hemen üstünde , pek _derine inmeyen yuvalar kazarlar. Avrupa, İngiltere ve Kuzey Amerika’da yaygın olan Halictus cinsinin bazı türleri tere geldiği için ter arıları diye anılır. Melittidae familyası, yaşam biçimleri Andrenidae’nin üyelerine benzeyen ve oldukça az rastlanan küçük, koyu-renkli arılan içerir. Tombul gövdeli, orta boyda arıların oluşturduğu Megachilidae familyası, dünyanın birçok bölgesinde yaygın olarak bulunan ve bazıları asalak olan pek çok türü içerir . Bazı türler , yumurtaların gelişeceği odacıkların duvarlarını yapraklardan kopar.

Bal Arısı

Bal arısı cinslerinin hepsi Avrasya’ya özgüdür. Fakat insanlar tarafından diğer dört kıtaya yayılmış, arı sınıfının Apis cinsi içinde tüm sosyal bir uçan böcektir. Balmumundan çok yıllık, kolonyal yuvalar inşa etmeleriyle, kolonilerinin büyük boyutlarıyla ve fazla bal üretimi ve depolamalarıyla tanınırlar. Kovanlarını bal porsuğu, ayı ve insan dahil birçok hayvan için değerli bir yiyecek arama hedefi olarak ayırırlar. Tarihsel olarak 7 ila 11 tür tanınmasına rağmen, hayatta kalan yalnızca sekiz bal arısı türü, toplam 43 alttür ile tanınmaktadır. Bal arıları, bilinen yaklaşık 20.000 arı türünün yalnızca küçük bir bölümünü temsil eder.

En iyi bilinen bal arısı, bal üretimi ve ekin tozlaşması için evcilleştirilen batı bal arısıdır (Apis mellifera); evcilleştirilmiş diğer tek arı, Güney Asya’da bulunan doğu bal arısıdır (Apis cerana). Diğer bazı ilgili arı türleri bal üretir ve depolar ve bu amaçla insanlar tarafından saklanır, iğnesiz bal arıları da dahil olsa da, ancak yalnızca Apis cinsinin üyeleri gerçek bal arılarıdır. Modern insanlar ayrıca mum, sabun, dudak balsamı ve diğer ürünlerin yapımında kullanılmak üzere balmumuna değer verir.

Kökeni, Sistematiği ve Dağılım

Apis mellifera dışındaki tüm mevcut türler bu bölgeye özgü olduğundan, bal arılarının menşe merkezleri Güney ve Güneydoğu Asya’da (Filipinler dahil) görünmektedir. Özellikle, birbirinden uzaklaşan en eski soyların (Apis florea ve Apis andreniformis) yaşayan temsilcilerinin menşe merkezleri oradadır.

İlk Apis arıları, Avrupa yataklarında Eosen-Oligosen sınırındaki (34 mya) fosil kayıtlarında görünür. Bu tarih öncesi bal arılarının kökeni, cinsin kökeni olarak Avrupa’yı göstermez, sadece arıların o zamana kadar Avrupa’da mevcut olduğunu gösterir. Bal arısı kökenli olduğundan şüphelenilen bölge olan Güney Asya’dan çok az fosil yatağı bilinmektedir ve daha azı hala ayrıntılı olarak incelenmiştir. A. mellifera’nın Avrupalılar tarafından tanıtılmasından önceki insanlık döneminde Yeni Dünya’da hiçbir Apis türü mevcut değildi. Nevada’dan 14 milyon yıllık tek bir örnekten bilinen Yeni Dünya, Apis nearctica’dan yalnızca bir fosil türü belgelenmiştir. Modern bal arılarının yakın akrabaları – örneğin, bombus arıları ve yaban arıları – da bir dereceye kadar sosyaldir ve sosyal davranış, cinsin kökeninden önce gelen bir plesiomorfik özellik gibi görünmektedir. Apis’in mevcut üyeleri arasında, daha bazal türler tek, açıkta taraklar yaparken, daha yakın zamanda evrimleşmiş türler boşluklarda yuva yapar ve evcilleştirilmelerini büyük ölçüde kolaylaştıran çok sayıda tarağa sahiptir.

Madenci Arılar

Bilimsel adı, Andrena clarkella olan Madenci Arılar, genellikle bahar aylarında bulunan ve bazen Şubat ortasında uçan, ilk yalnız arı türüdür. Erken ilkbahar arılarının birçoğunda olduğu gibi, A. clarkella neredeyse yalnızca solgun çiçekten yem arar. Bu arılar yereldir ancak Britanya Adaları’nda çok yaygın olarak görülürler. Avrupa’da, çoğunlukla kuzeyde, İsveç Laponyası ve kuzey Finlandiya’dan doğuda Rusya’ya ve Türkiye’ye, Kuzey Amerika’da Alaska’dan Ontario’ya ve güneyden Colorado’ya kadar yayılım gösterirler. Dünya genelinde bu arı türünün tehdit altında olduğu düşünülmemektedir.

Neredeyse her zaman ilkbaharın başlarında soluk (Salix) çiçeklerinde bulunurlar. Dişilerin yüzünün (clypeus) tüm genişliği boyunca yoğun siyah tüyler vardır. Göğüs, sırt yüzeyinde yoğun, koyu kırmızımsı-turuncu tüylere sahiptir. Arka kaval kemiği ve basitarsus sarımsı turuncudur, ancak bu renk genellikle arka ayaklarda toplanan polenler tarafından engellenebilir. Erkeklerde, göğsün üst kısmında oldukça parlak turuncu saçlar vardır. Göğüs kafesinin yanlarında soluk altın kıllar ve bu soluk altın kıllar arasında en az birkaç siyah kıl bulunur.

Yetişme Ortamı

Açık ormanlık alanlar, fundalıklar, kırlar ve kullanılmayan kum ve çakıl çukurları.

Uçuş Dönemi

Univoltine; Şubat ortasından Mayıs sonuna kadardır. Kışları, mühürlenmiş doğum hücresinde yeni ortaya çıkan bir yetişkin olarak geçer.

Yuvalama Biyolojisi

Toprakta kazılan yuvalar ya küçük kümeler halinde (örneğin, büyük bir ağacın destek kökleri arasında) ya da düz ve eğimli zeminde yoğun kümeler halinde meydana gelirler. Düşmüş bir ağacın kök plakasına bağlı toprakta da yuvalanırlar. Ormanlık alanda, erkeklerin çok belirgin bir uçuşu vardır, bir ağaç gövdesine zikzak çizer, komşu bir ağaca uçar ve aynı davranışı tekrarlar. Dişiler sandıkların üzerinde dinlenirken, belki de erkeklerin gelişini beklerken gözlemlendiğinden, bu bir eş bulma stratejisi gibi görünür. Erkekler ayrıca yuvalama kümeleri üzerinde alçaktan uçarlar.

Ziyaret Edilen Çiçekler

Bu arıların tay ayağı (Tussilago farfara) ve karahindiba (Taraxacum sp.) çiçeklerini ziyaret ettikleri bilinmektedir. Bu iki bitki muhtemelen sadece nektar kaynağıdır. Bu türün erkeklerine nadiren her tür çiçek üzerinde rastlanır. Eski Çekoslovakya’da, erkeklerin başka çiçeklerin yokluğunda ela (Corylus avellana) kediciklerine uçtuğu saptanmıştır.

İlaçlama sektörüne yeni değerler katmak adına ve haşerelere karşı mücadele etmek amacıyla kurulmuştur. HMZ ilaçlama olarak firmamız sağlık bakanlığı onaylı ilaçları kullanmaktadır. En iyi müşteri deneyimini sunarak mutlu ve memnun müşterilere ulaşıyoruz.Bunu, rekabetçi bir fiyatlandırma, müşteri odaklı ve kullanımı kolay bir web sitesi,güler yüzlü ve bilgili bir personel ile yaratıyoruz.HMZ İlaçlama’da haşere kontrol sorularınızı yanıtlamaya hazır olan dost canlısı haşere kontrol uzmanlarından oluşan bir personel sizi karşılar. Evleriniz, devlet kurumları, oteller, apartmanlar, cafe’ler,fırınlar veya küçük işletmeler, HMZ İlaçlama olarak haşere kontrol gereksinimlerinizi karşılayabiliriz!

0 comment
0 FacebookTwitterPinterestEmail
Genel

Fareler

by admin 16 Ekim 2020

Fareler

Fareler

Yaşam  alanları dışında depo işyerleri hayvan kümesleri  fare gibi zararlıların yaşam koşulları için uygun şartlar taşıdıklarından ev , depo ve kiler gibi alanlarda sık sık farelerle karşılaşılmaktadır. Özellikle yiyecek ve içeceklerin depolandığı alanlarda fare ve diğer zararlılar gıdaların bozulmasına , maddi zarara ve taşıkdıkları virüslerle  zarar vermektedirler. Ülkemizde Fare türlerinin arasında en çok karşılastığımız türler SIÇAN (LAĞIM FARESİ ) , ÇATI FARESİ , ve FINDIK (Tarla) FARELERİDİR. Taşıkları virüsleri dolaylı yollardan insanlara bulaştırdığı bilinmektedir. Taşdıkları virüsler ölümcül virüslerdir. Hanta virüsün kaynağı fareler olduğu bilimsel olarak kanıtlanmıştır. 

Bu nedenle yaşam  alanlarında fare ilaçlama hizmetlerinden yararlanılarak düzenli bir şekilde kontrol sağlanması gerekir. Ayrıca fare ve diğer zararlıları depolama alanlarından uzak tutacak yem ve macun gibi ürünlerin de aktif olarak kullanılması gerekmektedir. Fareler için özel yöntemler uygulanmakta olup kullanılan ürünler insan sağlığı üzerinde etkisi olmayıp sadece fareler üzerinde öldürücü etkiye sahiptir. Fareler için üretilmiş özel ürünler başka canlılar tarafından  yenilmesi imkansızdır. Kullanılan ürünler içerisinde bitrex kimyasalı kullanıldığı için  kedi köpek gibi hayvanların yemesi imkasızdır.

SIÇAN (LAĞIM FARESİ ) :  Vücut boyları 16 cm ile 26 cm arası değişmektedir. genellikle lağımda yaşayıp üredikleri bilinmektedir. Çok sayıda virüs ve bakteri taşıdığı bilimsel olarak kanıtlanmış olup potansiyel tehlike barındıran zararlı bir hayvan cinsidir. Çene yapılarında Diş kökleri olmadığı için sürekli uzamakta  uzayan dişlerini törpülemek zorundadırlar. orta çağda  yaşanılan büyük veba salgının Sıçanlar tarafından yayıldığı bilinmektedir. Maddi ve Manevi olarak verdikleri zararlar çok fazladır. Sürekli uzayan dişlerini törpülemek için kabloları kemirip elektrik yangınlarına sebep olmakta birlikte Su borularını delip içlerine yuvalarını bıraktıkları için boru tıkanmalarına sebep olmaktadırlar. beton yapıları kemirerek yaşam alanlarına haşerelerin girmesine de sebep olabilmektedirler. Aç kaldıkları zaman sabun , deri , kağıt , tahta , elektrik kablolarını yedikleri gözlemlenmiştir.

ÇATI FARESİ : Hareket kabiliyeti yüksek olduğu için çok hızlı kaçabilen ve çok hızlı üreyen memeli canlılar arasında yer almaktadırlar. Dişleri sürekli uzadığı için törpülemek amacıyla aralıksız sert olan cisimleri kemirirler ergin fare her yavrumala döneminde 10 ile 15 arası yavru getirdiği bilinmektedir. yavru fareler 2 ay içerisinde ergin boya ulaşmaktadır. Maddi ve Manevi zararlara sebep olmaktadırlar. İnsanların yaşam alanlarına sızararak besin kaynaklarını tüketirler. Taşıdıkları virüsler ölümcül derecedir.

FINDIK FARE (TARLA FARESİ ) : Kısa tüylere sahip olup renkleri kahverengi ve gri olarak değişkenlik gösterebilir. Yetişkin Fareler 15 ile 30 gr arasında ağırlıktadır ve boyları 25 cm ye kadar ulaştığı gözlemlenmiştir. Her yavrulama döneminde ortalama 7  yavrular yılda 5 ile 6 kez yavruladığı bilinmektedir. her türlü gıda besinin ve organik besinler ile beslenirler. Çevreye bıraktıkları dışkılar  virüsün yayılmasında etkili rol oynar. 

DAHA ÇOK BİLİNEN FARE TÜRLERİ

– Kör Fare

– Su Faresi

– Ev Faresi

– Orman Faresi

– Kanguru Faresi

Fare İlaçlaması İçin Yapılması Gerekenler

Firmamız fare ilaçlama alanında tüm depolama alanları ve  yaşam alanları için fare  ilaçlama ihtiyacı duyulan her bölge için profesyonel hizmet sunmaktadır. Firmamız tarafından yapılan genel ilaçlama işleminin ardından müşteri tercihine göre yapışkan veya mekanik fare tuzakları kurularak fare ve diğer zararlıların söz konusu alanlarda barınmaları engellenmektedir. Fare ilaçlama uygulaması yapıldıktan hemen sonra ortamdaki virüs ve bakterilerin temizlenmesi için mutlaka DEZENFEKSİYON yapılmalıdır. 

Fare ilaçlamaları; gıda depoları, marketler, cafe ve restoran işletmeleri, bireysel yaşam alanları ve aklınıza gelecek her alan için yapılabilmektedir. Eğer siz de fare zararlıları için ilaçlama hizmetine ihtiyaç duyuyor iseniz firmamızın uzman ekipleri tarafından sunulan profesyonel hizmetten faydalanabilir ve farelere karşı etkin bir mücadele sağlayabilirsiniz.

İlaçlama sektörüne yeni değerler katmak adına ve haşerelere karşı mücadele etmek amacıyla kurulmuştur. HMZ ilaçlama olarak firmamız sağlık bakanlığı onaylı ilaçları kullanmaktadır. En iyi müşteri deneyimini sunarak mutlu ve memnun müşterilere ulaşıyoruz.Bunu, rekabetçi bir fiyatlandırma, müşteri odaklı ve kullanımı kolay bir web sitesi,güler yüzlü ve bilgili bir personel ile yaratıyoruz.HMZ İlaçlama’da haşere kontrol sorularınızı yanıtlamaya hazır olan dost canlısı haşere kontrol uzmanlarından oluşan bir personel sizi karşılar. Evleriniz, devlet kurumları, oteller, apartmanlar, cafe’ler,fırınlar veya küçük işletmeler, HMZ İlaçlama olarak haşere kontrol gereksinimlerinizi karşılayabiliriz!

0 comment
0 FacebookTwitterPinterestEmail
Newer Posts
Older Posts

Son Yazılar

  • Bitler
  • Tespih Böceği
  • Salyangozlar
  • Kulağakaçan
  • Akrepler

Son Yorumlar

    Social Connect

    Facebook Twitter Instagram Pinterest Linkedin Youtube

    Recent Posts

    • Bitler

    • Tespih Böceği

    • Salyangozlar

    • Kulağakaçan

    • Akrepler

    • Keneler

    Newsletter

    Subscribe my Newsletter for new blog posts, tips & new photos. Let's stay updated!

    Kategoriler

    • Genel (22)
    • Facebook
    • Twitter
    • Instagram
    Footer Logo

    @2020- All Right Reserved.